Kara Şövalye
Sömestr tatili başladı. Tam da zamanında başladı. Keskin bir soğuk, lapa lapa kar... Yolların bu kadar kapandığı, ulaşımın bu denli aksadığı başka bir kış dönemi hatırlamıyorum. Henüz tatile girmemiş olsaydık bile mutlaka okullar kar muhalefeti nedeni ile kapanırdı. Ege öyle değil tabi. Özellikle İzmir ve çevresinde kar yağışı olmadı desem yeri. Ama normalin altında bir soğuk hissettiğimiz doğru.
Cumartesi sabahı uyandığımızda biraz kar yağdığını gördük. Arabaların üzerine az bir şey kar birikir gibi olmuş. Ee hadi çıkalım, görelim, hazırlanalım dedik. Biz dışarı çıkana kadar kardan eser kalmamıştı.
Velhasıl 15 günlük tatilim başladı. Benim için tatil, hele ki evdeysem çok sevdiğim film serilerini tekrar tekrar izlemek, sevdiğim platform oyunlarını oynamak, kitap okumak, evi bir kolaçan etmek döngüsünde. Sevdiğim film serileri demişken bunlardan biri Reese Witherspoon' un başrolünde olduğu 'Bu Nasıl Sarışın?' bir ve ikisi. 20 yıldır aynı ikiliyi dön dön usanmadan izlerim. Şu sıralar serinin üçüncüsünün geleceği yazılıp çiziliyor. Bakalım, ben de merakla bekliyorum. Çünkü üçlemeyi hakkeden, eğlenceli bir hikaye.
Bir diğer favorimse 'Batman' serisi. Bendeki yeri diğerlerinden 'bir adım önde olan Batman' li' filmleri daha sık izlesem de Batman, çocukluk ritüellerimi hatırlatmasıyla çok başka keyif aldığım bir silsile. Bu defa o nedenle biraz Batman konuşalım istedim.
Peki diğer süper kahramanlarla kıyasladığımızda Batman 'i bu kadar sevdiren, yer ettiren ne acaba diyorum kendi kendime. Üstelik olağanüstü bir durumu da yok. Artıları ne ki bu kadar? Kısa bir süre önce izlediğim bir inceleme videosunda tam olarak cevaplarımı buldum bence.
İlk sebep Batman'in özel güçleri olmaması diyor anlatıcı.
Evet, diğer kahramanlar gibi doğuştan ya da mutasyonla edindiği metafiziksel bir gücü yok Batman'in. Yani bizden biri hissi uyandıyor izleyicisinde. Etten kemikten biri. Ölümsüz değil. Acılarını hissedebiliyor.
İkinci sebep Batman'in her bölümde bir şekilde korkusu ile yüzleşmesi. Korkularından kaçmayışı. Yaralarının, geçmişinin etrafında dolaşması. Zaten trajik bir çocukluğu varken, bunun duygu sömürüsünü yapmayıp, kendini farklı duygu formlarına sokmaması.
Sonuncusu da yolunun hep iyilikten geçmesi. Vicdanının bir sesinin olması. Yaşadıkları ne olursa olsun tarafının hep iyi olandan yana olması.Batman' i birçoğumuz için tek yapan haksızlığa karşı, kötülüğün önündeki duruşu. Kötüyü tüm insanlığıyla bertaraf etmesi.
Tüm olumlu özelliklerini göz önüne alarak önerim şudur; yetişmekte olan bir yeğen, bir evlat, bir komşu çocuğu varsa, tıpkı tuttuğumuz takımı aşıladığımız gibi Batmancilik ona miras olarak aktarılabilir. Ben teyze halimle bunu yegane görevim edinmiştim. 😎 Bu kutsal görev basamak basamak tamamlandı. Büyük yeğenim doğduğunda ve izlediklerinden farkındalığı oluşmaya başladığında ilk adımda takımını belirledim diğerindeyse onu Batman fanı yaptım. Sonrada youtuberlar filandı derken seviyeyi korumak suretiyle çocuğumun kazanımlarını gerçekleştirdim. 😃
Batman serileri güzeldir. Benim için de anlamlıdır. Sonunu düşünen kahraman olamaz görüşünün vücut bulmuş halidir. Koca yürekli Bruce Wayne sözü ile yazımı noktalar, iyi tatiller dilerim.
İnsanların umursamazlıklarından çıkabilmeleri için etkileyici örneklere ihtiyaçları vardır. Etten kemikten bir insan olan Bruce Wayne olarak bunu yapabilmem mümkün değil. Göz ardı edilebilirim, yok edilebilirim. Ama bir sembol olursam asla çürütülemem, ebedi olabilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder