KIZÇEDEN HİSSE

    Gezimizin 6. gününe gelmiştik bile. Bitmek üzere oluşu  hafiften bir burdu içmizi. 6. günümüzde İtalya sınırlarından çıkacak kapı komşusu Slovenya 'ya gidecektik. Tüm ekip katılmıyordu geziye, hatta sadece üç aile ve rehberimizle az sayıda gidilecekti Slovenya 'ya.     Hazırlandık , kahvaltı salonuna indik. Gözümüz televizyona takıldı. Meğer yer yerinden oynamıştı uyuyor olduğumuz saatlerde. Tam anlamıyla yer yerinden oynamış 25 Ağustos gecesi İtalya'nın Perugia kentinin güneyinde 6.2 şiddetinde deprem olmuştu ve 300 e yakın ölü vardı. Turizm bölgesi olması  çok sayıda ölü ve yaralı olma olasılığını arttırıyor ve korkutuyordu . Açıklamalar bölgenin yerle bir olduğu yönündeydi.

 Sabah sosyal medya hesaplarımdan birinde gezinirken Yekta Kopan'ın  Bergama'ya geleceğini okudum. Biraz rahatsızdım gitmeyi çok isteyip - gidememek arasında kaldım. Eşime çıtlattım. Benim Yekta Kopan'ı çok sevdiğimi bilir kendi de bir o kadar sever. Rahatsız olmamdan sebep o da çok ısrarcı olmadı.     İlerleyen saatlerde  kendimi iyi hissetmeye başladım , haberleştik, bunun üzerine  mesai çıkışı hazırlandık ve soluğu Begama 'da aldık.    Saat 19.00 da oradaydık, biletlerimizi aldık . Biletler ücretsizdi ama yerleri belirlemek adına biletli oturum yapılmıştı. Yerlerimize yerleştik ve beklemeye başladık.    Çok geçmedi tam belirtilen saatte geldi Yekta Kopan. Aynen sosyal medyada gösterdiği mütevaziliği ve sıcaklığı ile.  Bizler sorduk o hem cevap verdi hem de sohbet etti seyircisiyle. Anılarına değindi laf aralarında. Hatta öyle samimiydi artık neredeyse isimlerimizle hitap ederek sanki gitmiş bir yerde oturmuşuz...

      Yaklaşık 20 senedir Didim sakiniyiz ailecek . Daha küçükken, şimdi ki kadar kalabalık olmayan Didim 'i ailem ilk keşfettiğinde ve memleketimize yakınlığı münasebetiyle hemen her yaz oradan ev kiralar anne ve babamın yıllık izinleri sürecini tüm amca , dayı , teyze bolluğu ile özellikle de Uslu Sitesinde geçirirdik. Güzel bir plajı ılık ve temiz bir denizi vardı. Kalabalık olduğumuzdan mı bilmem bir çırpıda geçerdi sanki tatil .

     Gezimizin beşinci gününe Verona ' ya gitmek üzere uyandık. Bunca yorgunluğa  ve az uykuya rağmen hiç şikayetçi değildik . Çünkü geziyor olmak her şeye değerdi .  Hızlıca hazırlanıp kahvaltı salonuna indik.  Bu otelde kahvaltı daha çeşitli ve Türk gruplara daha hitap eden türdeydi. Yumurtalar, domatesler derken kahvaltıyı keyif haline dönüştürmeden otobüsümüze atladık ve yine düştük yollara.

   Mis gibi temiz  ve serin bir havada uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra otelimizden ayrılıyoruz. Dördüncü günümüzde gezi rotamızda Floransa var.   Floransa da otobüsümüzden indiğimiz anda bile buraya bir gün  yetmeyeceği izlenimi ediniyoruz.  Kültürü ve mimarisi ile İtalya Krallığına başkentlik yapmış bir şehir. Kuzey İtalya' da Toskana Bölgesinin de başkenti.   Rönesansın doğduğu topraklar olan Floransa; geçmişten bugüne İtalya ve Avrupa 'nın  önemli ticaret merkezlerinden biri. Üstelik  Leonardo da Vinci ve Michelangelo Floransa 'da yetişmiş sanatçılar.