İTALYA GÜNLÜĞÜM - Floransa

   Mis gibi temiz  ve serin bir havada uyanıp kahvaltımızı yaptıktan sonra otelimizden ayrılıyoruz. Dördüncü günümüzde gezi rotamızda Floransa var.

  Floransa da otobüsümüzden indiğimiz anda bile buraya bir gün  yetmeyeceği izlenimi ediniyoruz.  Kültürü ve mimarisi ile İtalya Krallığına başkentlik yapmış bir şehir. Kuzey İtalya' da Toskana Bölgesinin de başkenti.

  Rönesansın doğduğu topraklar olan Floransa; geçmişten bugüne İtalya ve Avrupa 'nın  önemli ticaret merkezlerinden biri. Üstelik Leonardo da Vinci ve Michelangelo Floransa 'da yetişmiş sanatçılar.




 Şehirde çok sayıda galeri ve müze ile karşılaşıyoruz. Hızlı hareket ederek görebildiğimiz kadar çok mimariyi görmeye çalışıyoruz.

 Duomo Meydanında gruptan ayrılarak Floransa turumuza başlıyoruz.

Floransa da ünlü dondurmacı

   Piazza Del Duomo ; Floransa'nın en büyük ve en ünlü meydanı. Meydan iğne atsan yere düşmez hesabı, insan kalabalığı var . Duomo Katedrali ise muhteşem görüntüsüyle bu kalabalığı etrafına toplamakta. Katedrale girebilir miyiz - giremez miyiz uğraşısı içinde bir süre direndikten sonra bilet randevusu kuyruğuna bakıp Signoria Meydanına doğru yürümeye başlıyoruz.

  Signoria Meydanı da Duomo ' yu aratmayacak kadar kalabalık. Meydanda Neptün havuzu ve Neptün heykeli bulunmakta. Aynı zamanda   Michelangelo 'nıun ünlü heykeli Davut'un bir kopyası da burada mevcut. Belediye ofisleri de bu meydanda bulunuyor.

     Meydandan ayrılıyor Ponte Vecchio 'ya yani Floransa 'nın  en eski ve en ünlü köprüsüne ulaşıyoruz.  Arno Nehri üzerinde bulunmakta olan köprü şehrin silüetini de oluşturuyor. Köprü üzerinde çok sayıda hediyelik eşya dükkanı ve bunun gibi birçok küçük dükkan da var. Dükkanları da boş bırakmayıp bakınarak  Pitti Sarayına geliyoruz.

  Pitti Sarayı;  Arno Nehrinin güneyinde ve Ponte Vecchio 'ya yakın mesafede. 1458 yılında Luca Pitti için inşa edilmiş. 1549 yılında ise Medici  Ailesi tarafından satın alınmış. Aileye ait eşyalar görmek mümkün. Giriş ücreti ise 14 Euro . Pitti Sarayının iç kısmında müze ve galeri arka tarafında ise görülmeye değer Boboli  Bahçeleri var.

   Pitti Sarayından ayrılıp  Vecchio Sarayı ' na gidiyoruz. Yine uzunca bir bilet kuyruğuna girip biletlerimize en nihayetinde kavuşuyor ve sarayı gezmeye koyuluyoruz.

   Vecchio Sarayı; Floransa 'nın en önemli tarihsel yapılarından biri ve  Signoria Sarayı olarak da biliniyor. 1298 ve 1341 yılları arasında Arnolfo Di Cambio tarafından hükümet binası olarak tasarlanmış. Daha sonrada Medici Ailesi'nin merkezi olmuş.

   Sarayın farklı isimleri taşıyan odalarını özenle geziyoruz. Pek çok eşya , resim ve heykelle karşılaşıyoruz.  1 saatten fazla süren gezimizin sonunda  Torre d'arnolfo ( kule ) sırasına giriyoruz. 
   15 er dk aralıklarla her aileyi ayrı ayrı alıyor görevli. Sıra bize geldiğinde sayamadığım uzunca merdiven basamaklarını ( bir solukta diyemeyeceğim) çıkıyor, ilk seyir katına ulaşıyoruz.  Harika bir şehir manzarası bizi bekliyor bu katta .

    Kuleyi bir tur çevreleyip merdivenlerden devam ediyoruz. Çanın bulunduğu kata yani  kulenin en üst kısmına ulaşıyoruz. Floransa tüm güzelliği ile karşımızda.
    Bizim hayranlıkla şehre baktığımız esnada ise çanlar bizim için çalıyor :) Çok güzel bir rastlantı yaşamış oluyoruz. Bir süre daha kalıp kule kalabalıklaşmaya başlayınca süremizi çok aşmadan geri iniyoruz. Vecchio 'dan ayrılıp Floransa Katedraline gitmek üzere  yol alıyoruz.

   Floransa Katedrali' ne ilerliyoruz.
   Floransa Katedrali, Santa Maria del Fiore  olarak da biliniyor. 1296- 1436  yılları arasında inşa edilmiş Floransa' nın en ünlü katedrali. 25 Mart 1436 tarihinde IV. Eugenius tarafından katedral kutsanmış ve ibadete açılmış. Burada Roma dönemine ait eserler bulunmakta. Oldukça görkemli bu  Katedralin hemen yanında ise Giotto'nun Çan Kulesi var. Kuleye 414 basamağı çıkarak ulaşılıyor ve tüm şehri izleyebiliyorsunuz. Biz çıkamıyoruz çünkü Floransa gezimizin sonuna yaklaşıyoruz.

   Zamanımız bitimine yaklaşıyoruz ve  grupla tekrar buluşma saatine az vakit kalıyor . Ama Floransa'nın büyüsüne öyle kapılmışız ki yemek bile yememiş oluyoruz. Uzunca sürecek bir yolculuk öncesi bir şeyler yemeyi planlıyor , gözümüze kestirdiğimiz küçük bir yiyecek dükkanına alelacele  atılıyoruz. Fesleğenli makarnayı tercih ediyorum ve gayet başarılı buluyorum kendisini.

  Yemeğimizi yedikten sonra buluşma noktamıza Piazza Del Duomo 'ya dönüyoruz. Ekip tamamlanınca da  otobüsümüze binip O güzelim Floransa ile vedalaşıyoruz. Verona'da kalacağımız otelimize doğru yola çıkmış oluyoruz.

   Otele ulaştığımızda, hemen anahtarlarımızı kapıp eşyaları odalara çıkarıyoruz. Alan taraması yapmak üzere otelin etrafında gezinmeye karar veriyoruz.
    Bu kez marketlerin ve restaurantların olduğu bir bölgede kalıyorduk ve epey hareketli bir yerdi . Bu günlük sadece marketten yararlanmayı seçip ucuza ( günlerdir bulduğumuz en ucuz) sularımızı alıyor ve odamıza geri dönüyoruz.

  Televizyonu açıp , ingilizce kanal bulamadan, kanalın birinde takılıp ve öylece uyumuş olduk . Önümüzde ki gün Verona' yı gezecektik ....