BAFA GÖLÜ, KAPIKIRI KÖYÜ, EUROMOS ÖREN YERİ
Kır evinin verandasında, bir rüzgar gülüne rastladım. İnsanmışcasına konuşmaya başladım....
Bir yaz günü bir yaz günüüüü....
Teoman' a selam ederek açılışı yapayım, efsaneyi hatırlayalım dedim. Çünkü konumuz bir yaz günü. Seyahatimiz boyunca çokça rüzgar gülünün önünden geçtiğimiz o yaz günü, yolumuzun düştüğü bir köy.
Yaz yaklaşırken, yeni gezi rotalarınıza ekleyebileceğiniz farklı atmosferi, su kenarı ferahlığı olan Kapıkırı Köyün'nün hissettirdiklerini anlatmak istiyorum öncelikle.
Açıkçası yıllardır yaz aylarında Muğla bitişiğinde ikamet etmemize rağmen geçtiğimiz yaza kadar, aslında neredeyse pek çok istikametimizin üzerinde olan, Kapıkırı Köyü' nü ve beraberinde Euromos Antik Kenti' ni teğet geçmişiz. Nihayetinde niyetlendik ve o civarı görmek üzere yola koyulduk.
Bafa Gölü kıyısından usul usul manzaranın güzelliği ile Kapıkırı' na yöneldik.
Kapıkırı Köyü; Muğla'nın Milas ilçesine bağlı bir mahalle artık. Bafa Gölü' ne kıyısı, ada manzarası ile tarihi bünyesinde saklamış bir yerleşke. Burası Latmos körfezinde Heraklia Antik Kentinin üzerine kurulmuş. Bölgeye girdiğiniz anda sizi antik kalıntılar, devasa kayalar karşılıyor ve yolunuza eşlik ediyor.
Köyün iç kısımına ilerlediğimizde kuş bakışı körfezi gören Helenistik döneme ait bir tapınakla karşılaşıyoruz. Bu yaşına rağmen, nispeten ayakta kalabilmiş bir tapınak. Kapıkırı sakinlerinden, az daha aşağı bölgede iki katlı agora ve meclis binasının olduğunu öğreniyoruz. Köy kahvesine doğru yürüyüş yapıyoruz. Göl etrafında bile kalıntıların hala yaşadığı bu kent, iyi ki görmeden geçmemişiz dedirtiyor bize.
Tabii ki köyün bazı sorunları da mevcut ama ayakta kalabilirliği ve tarihselliğini göz önünde bulundurduğumuzda belediyeler ve Kültür Bakanlığı işbirliği ile bu sorunların çözülebileceğini düşünüyorum. Köyün asıl manzarasına kapılacağımız bir kafesi var ama biz orada kalamadan yeniden geliriz umudu ile Kapıkırı' ndan ayrılıyoruz.
Bafa Gölü kıyısında bir kamp alanında soluklanmak, gölü izlemek için kısa bir mola veriyoruz.
Bafa Gölü deyip geçemiyorum çünkü şu ana kadar beni en dinlendiren doğaya sahip burası.
Büyük Menderes Nehri deltasının güneydoğu kesiminde bir tatlı su gölü Bafa Gölü. Ege Bölgesi' nin en büyük gölü. Çamiçi gölü olarak da biliniyor. Bitki örtüsü çeşitliliği, canlılara yuva oluşu ile tam bir kuş cenneti aynı zamanda. Yüzlerce kuş türü olduğu söyleniyor. Flamingodan , kuğuya, pelikandan, kara batağa saymakla bitmiyor bu türler. Saatlerce oturup göl üzeri hareketliliği hayranlıkla izleyebilirsiniz.
Durakladığımız kamp alanı da dahil, yol üzerinde hemen her tesiste bu bölge için olmazsa olmaz yılan balığı sipariş edebilirsiniz. Çok lezzetli ama alerjik bünyeler için de hazmı biraz zor olabiliyor. Nitekim ben de bu durumdan nasibimi aldım. Ama göl manzarasında ne yerseniz yiyin dünyanın en lezzetli yiyeceği olacaktır.
Gezimize devam ederken Bafa Gölü rotasında yolumuz üzerinde antik kentler olduğunu öğreniyoruz ve Euromos Antik kentini ziyaret için toparlanıyoruz.
Euromos; Antik Çağ' da Mylasa 'dan sonra bu bölgenin en önemli kentiymiş. Adı kaynaklarda Kyramos ya da Hyramos olarak karşımıza çıkabiliyor. Zamanında Helenleştirme politikasının devreye sokulduğu bir bölge. bu sebeple de türlü anlaşmazlıklarda yağmalanmış. Yağmalara, geçen yüzyıllara, iklim ve jeofiziksel olaylara rağmen Asya'nın en iyi korunmuş tapınağı da burada.Bu tapınak Zeus Tapınağı.
Zeus Tapınağı ve çevresinde 1970'li yıllarda Prof. Dr. Ümit SERDAROĞLU tarafından kazı, restorasyon çalışmaları yapılmış. Fakat yıllar içinde bu çalışmalar maalesef uzunca bir süre yarım kalmış. 2011 yılında ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi öğretim üyesi Yard. Doç. Abuzer KIZIL başkanlığında bir ekip ile çalışmalar yeniden başlamış, halen daha da devam etmekte.
Eromos, muhteşem bir ören yeri. Hep diyorum ya bazı yerlerin ruhu var. Adımınızı attığınız anda o ruhu hissediyorsunuz.
Muğla ili ve çevresi için de şunu söyleyebilirim, ülkemizin çok sayıda yeri gibi doğasıyla, tarihiyle, verimliliğiyle çok kıymetli. Göz bebeğimiz yerler. Fırsat bulduğumuzda, bu çevredeki gidip görmek istediğim köyler, antik kentler, sahil kasabaları da aklımın bir köşesinde.
Sevgiler...
Yorumlar
Yorum Gönder