Doğanbey Köyü & Milet Antik Kenti & İlyas Bey Külliyesi
Ege' yi ne kadar çok sevdiğimi daha önce söylemiş miydim?
Doğanbey köyü, - eski adı ile Domatia ya da Domatça - Antik Thebai kentinin uzantısı ve Dilek yarımadası' nın güney ucunda yer alıyor. Sakinlerinin de vurguladığı gibi taş evleri, arnavut kaldırımı uyumu ile tam bir açık hava müzesi.
Köy gezisi esnasında her biri birbirinden güzel taş evlerin, çiçek bahçelerinin arasında yürüyüp, püfür püfür manzara eşliğinde bir kahve molası verebilirsiniz. Sonrasında ise müze gezisi ile buradan ayrılırken rotanızı yolun üzerindeki Miletos Antik Kenti' ne çevirebilirsiniz.
Miletos gezimizi yine tiyatronun birkaç yüz metre güneyinde yer alan İlyas Bey Külliyesini görmeden bitirmiyoruz.
İlyas Bey külliyesi Anadolu Beylikleri döneminden, camii ve medrese aynı avlu içerisinde benzersiz bir yapı. 1404 yılında Menteşoğullarından İlyas Bey tarafından yaptırılmış. İçi ve dışı mermer bloklarla kaplanmış. Girişinde dönemine ait üç satırlı yazıt bulunmakta. İç kısmı her duvardan iki sıra pencere ile aydınlatılmış. Pencereleri ve mermer mihrabı geometrik desenli vitraylarla, pencere üzerileri de çini kakmalı ayetlerle işlenmiş. Çağının en güzel örneklerinden.
Antik kent, tarihi köy gezilerini sevenler için, aynı istikamette olan Doğanbey, Milet ve İlyas Bey külliyesi yolu düşenlerin planına dahil edilesi yerler.
Doğası, tarihi, kültürü... Hepsi ayrı ayrı sevme nedenim. Egeli olmaksa sevgimin torpili değil bence. Öyle olmasaydı da yazları yine buralara gelmek ister, yine buralara aşık olurdum. Hala sürprizli yerleri, görmediğim, bilmediğim kasabaları olması, oraları keşfettikçe beni mutlu ediyor.
Söke' ye bağlı Doğanbey Köyü. Minik, sakin, bir Rum köyü.
Eski ve yeni Doğanbey olarak ayrılmış. Nüfus ' yeni ' olan kısımda olsa da eski yerleşkede yaşayanlar, kafeler ve bir de müzesi var.
1850 yılında ilk göçlerini almış. II. Abdulhamit Han tarafından ticaret merkezi olarak kurulmuş. Padişah fermanı ile ticaret, sanat ve meslek erbabı Rum vatandaşlar buraya yerleştirilmiş. Zaman içinde ise mübadele, isyanlar vb. nedenlerle çeşitli bölgelerden mübadiller getirilmiş.
Geçim şekilleri dönüştükçe Yeni Doğanbey köyüne geçişler olmuş. Bir süre sonra tekrar aslına uygun onarımlarla eski köy yeniden canlandırılıp ziyaretçilerini karşılamaya başlamış.
Dere yatağının etrafında, odalarının birbirine uzaklığı ve geniş avlusu olan evlere sahip Doğanbey köyünün eski adı Domatia da 'odalar' anlamına geliyor.
Biz de bir sonraki durağımızı Miletos olarak belirleyip ilk olarak Milet Müzesini ziyaret ettik.
Milet Müzesi Balat Köyü yakınlarında Milet Antik Kenti içinde yer alıyor.
Müzenin bahçesinde aslan heykelleri, yazıtlar, lahitler ve sütun başlıkları sergileniyor. İç kısımda ise;
Priene Antik Kenti ve Didim Apollon Tapınağı buluntuları var. Mutfak eşyaları, çeşitli dönemlerin sikkeleri, süs eşyaları, cam- bronz- toprak yapımı figürler sergilenen buluntuların arasında.
Miletos ( Milet) kentinin geçmişi cilalı taş devrine dayanıyor. Astronomi, felsefe ve geometrinin temelleri burada atılmış. Çok geniş bir alana yayılmış şehir 15000 kişi kapasiteli tiyatro ve dört büyük limana sahip. Senato binası, su kanalları, su deposu da ayakta kalan kısımları. Miletos ' Anadolu' nun ilk planlı kenti ' sıfatı ile Söke ve civarı gezilerde görülmeden geçilmemesi gereken tarihi bir alan.
Kısa aralığa sığdırdığımız zaman yolculuğumuzun sonunda bir çırpıda biten yazı domateslerimizi kaynatmak için çıkardığımız cadı kazanlarımızla uğurluyoruz.
👋
Yorumlar
Yorum Gönder