Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ANIT AĞAÇ

Resim
Temmuz ayında yaptığımız Eskişehir gezimizden bahsetmiştim. Eses'  e hayran kalmış, gidiş dönüşte de birkaç yere uğrayıp deneyim edinme fırsatımız olmuştu.    Dönüş istikametindeyken annemle -nereden o konuya geldiysek- yarışma soruları üzerine konuşuyorduk. Annem, bir bilgi yarışmasından aklında kalan '' Türkiye 'nin en yaşlı Anıt Ağac ı nerededir?''  sorusunu bize teyit ettirdi. Yaşadığımız bölge dolaylarında, Kırkağaç'ta olduğunu hatırlıyordu.    Emin olmak için internette küçük bir araştırma yaptıktan sonra , Kırkağaç'ta ki bu ağacın yerini iyice öğrenmiş olduk. Hazır bahsi geçmiş ve yolumuzun üzerindeyken ağacımızı görmeye koyulduk. Levhaları takip ederek, Kırkağaç'a bağlı Bakır kasabasında Anıt Ağacımızı bulduk.   Celal Bayar Üniversitesi' nin  yaşını tespit ettiği bu ağaç asırlar boyu yaşamakta olan bir ağaçtı.    1652 yaşında ve hala capcanlı hatta filizlenmekteydi yaşına rağmen diri olan zeytin ağacı...

10 YIL ÖNCESİ

Resim
  Seminerlere konu olan  soru. 10 yıl önceki ben ne yapıyordu?  Ona nasihatlerim ne olurdu?   10 yıl önceki Aslı 'yı bir düşüneyim. 18 yaşını doldurduktan sonra beklenilen sınırsız özgürlük vs. safsatalarının tamamen efsane olduğunu, umduğu gibi değil de diğer yaşlardan da pek bir farkı olmadığını idrak etmişti.  20  yaşında, daha umursuz, daha ben bilirimciydi.' Bana karışmayın' mantığında fena halde arkadaş canlısı bir şahsiyetti.      Yaz aylarında anne - babayla tatil yapma fikri o zamanki  bana çok uzaktı. Bu uğurda çöl sıcaklarında memlekette kalmak için bahanesi bol, asilik abidesi bir insandım işte.   Şu tarihlerde de yaz okulu ceremesini arkadaşlarımla oradan oraya gezerek hafifletiyordum muhtemelen. O zamanlar benim gözümde ;  olmazsa olmaz arkadaşlarım, kaygıları yersiz gelen ebeveynlerim vardı .                                 ...

YOLUMUZ ESKİŞEHİR'E DÜŞERSE- Part 3

Resim
  Gezimize Balmumu Heykeller Müzesinden devam ettik. Hafta içi  olduğundan çok kalabalık değildi.Giriş biletlerimizi aldık. Öğrenci 2 TL sivil 5 TL idi. Öğrenci olmam işe yaradı :) iki öğrenci bir tam bilet alıp müzeye girdik.Atatürk'ten Haldun Dormen'e, Ümit Zileli'den  Lady Diana 'ya bir çok tanınmış kişinin balmumundan heykeli vardı müzede.Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz BÜYÜKERŞEN  tarafından itinayla yapılmışlardı.

YOLUMUZ ESKİŞEHİR'E DÜŞERSE -Part 2

Resim
  Eskişehir' deki 3. günümüz nihayet rahatça  gezebilmek için bize kaldı. Erkenden kuzenimle buluştuk. Önce mesafeli yerlere gidip ( gitmek için araç gereken) sonra merkezdeki görülesi yerlere geçmeye karar verdik.                                                        

YOLUMUZ ESKİŞEHİR' E DÜŞERSE

Resim
Yazmaya ara vermek hoşuma gitmese de  ' yoğunluk , iş- güç' değil bu defa sebebim. Tamamen duygusal. Fırsatta yaratamadım bir türlü kendime. Bu süreçte karneleri verdim, ramazan ayı bitti, yani epeyce zaman geçmiş oldu. Aralara da seyahatler sıkıştırmaktan eksik  kalmadım tabi. Nihayetinde buluştum blogcağızımla. Tatilime serpiştirdiğim ,ufacık gezme şansımın olduğu Eskişehir mevzu bahsim bu defa. Gitmeyenlere ön bilgi olur maksadıyla.

BİR ANNEANNE SÖZLÜĞÜ

Resim
 En sevdiğim varlığımdır anneannem. Kıymetlimdir, pamuğumdur, dert ortağımdır benim. Cadıdır  da biraz .  Lafı gediğine koyma işinde ustadır. Bizim ailenin kızlarının cadı geni nereden gelir, onunla bir saat geçirince anlaşılır.  Herkesin haminnesi kendine güzeldir elbette ama çok güzeldir bizim anneannemiz. Minik renkli gözlü, beyaz tenli,yaşına rağmen boylu poslu, matruşka yapılı; aynı zamanda cin gibi bir o kadar da marifetli  kadındır.  Çok güzel börek yapar mesela. Hiçbir yerde yiyemezsiniz öylesini. Yemekleri çok lezzetlidir. '' Nasıl yapıyorsun böyle , annem yapamıyor ''  dediğimizde '' Sevgimi koyuyorum içine ben '' der.  Öyledir gerçekten , sevgi kokar onun hayatı.  Çok güzel türkü söyler.'Gesi Bağları ' favorimdir içlerinde.   Kendi coverları da  vardır :)  Marşları bile türküye çeviriverir sıkılırsa.  Hoş sohbettir;  herkesten objektif yorumlar yapar, işte ben de tam bunu diyecektim  dedirten cüm...